Roy Miller, 1874 yılında çocukluğu, ailesinin tüccarlık işini sürdürdüğü bu tarihi yerleşim yerinde geçti. Renkli gözlere sahip olan Roy, siyah gür saçları ve uzun boylu yapısıyla dikkat çekiyordu. Zamanını, kasabanın dar sokaklarında koşup oynayarak ve çevredeki doğa ile etkileşime geçerek geçirirdi. Rhodes'li bir ailenin kızıl derililerin saldırısına uğraması sonucu hayatını kaybettiği trajik bir olayla başladı hayata. Bu acı kayıp, Roy'un hayatında derin bir iz bıraktı. Kasabanın tüccarlarından olan ailesi, genç Roy'a ticaretin inceliklerini öğretirken, ona sadece iş dünyasının değil, aynı zamanda hayatın da karmaşıklıklarını öğrettiler. Ancak kader, Roy'un ailesinin ölümüyle acı bir yüzleşmeye zorladı. Roy'un ailesi, çocukluk arkadaşı Sully Walker'in ailesiyle birlikte yola çıktıkları bir iş seyahatinde beklenmedik bir şekilde uğradıkları saldırıda can verdiler. Kızılderililerin saldırısında ailelerini kaybeden Roy ve Sully, birdenbire yetim kaldılar. Ancak köyün yaşlılarından Gabriel Stoya'nın himayesinde buldukları bir güvenlik ve sıcaklıkla hayata tutundular. Roy ve Sully'nin, yaşadıkları bu acı tecrübenin ardından birbirlerine daha da sıkı sarıldılar. On altı yaşına geldiklerinde, hayatlarındaki bu zorlu dönemi geride bırakmak ve yeni bir başlangıç yapmak istediler. Yolculuk tutkuları ve macera arzularıyla dolu olan gençler, kasabanın ahırından iki adet Kentucky Sandler'ı çalarak kaçtılar. Yolculuk devam ederken Blackwater'da kısa bir süre konaklamaya karar verdiler. Kasaba salonunda Roy ve Sully, sahip oldukları hitabet yeteneklerini kullanarak kasabalılardan para toplamaya başladılar. Yetenekleri ve cesaretleri, sadece kendilerini geçindirmelerini sağlamadı aynı zamanda Blackwater'lı bir haydut çetesinin dikkatini çekti. Kasabadan ayrılmak üzereyken yolları kesilen Roy ve Sully, haydutlar tarafından kaçırıldılar. Yaşadıkları tehlikeli anlara rağmen, Roy ve Sully'nin gençlik ateşi ve cesareti asla sönmedi. İlk zamanlarda bu çetenin esiri olsalar da zamanla çete liderinin güvenini kazanıp haydut çetesinin bir parçası oldular. 1899da Blackwater halkının gözünde, cesur ve adil kişiler olarak bilinirken, aynı zamanda çorak toprakların dünyasında da kendilerine bir yer edindiler. Şimdi, Blackwater'da yaşayan Roy ve Sully, geçmişlerinin acı hatıralarını kendilerini ait hissettikleri yeni bir hayat ile geçmişe gömmüşlerdir. Cesaretleri ve dostlukları, onları her zorluğun üstesinden gelmeye ve hayatta kalma mücadelesinde ilerlemeye iterken, birlikte geçirdikleri her gün bir öncekinden daha anlamlı hale geliyordur.