Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
1878 yılında Georgia'nın derinliklerinde, o dönemin atmosferini yansıtan bir kasabada, Vepho Avto'nun hikayesi başlar. Madelyn'in çığlıkları, kasabanın sessizliğini yırtarken, yağmur taneleri toprağa düşerken, Vepho hayata ilk bakışlarını attı. Madelyn, güçlü bir kadındı; tek başına oğlunu dünyaya getirirken, kocası James'in, karanlık dünyanın içindeki yolculuğunu da düşünüyordu. James, aranan bir hayduttu, kasabanın gözlerinden uzakta, kanunun pençesinden kaçmaya çalışıyordu.Vepho'nun çocukluğu, annesinin sevgi dolu kollarında, ancak babasının karanlık gölgeleri arasında geçti. Kasaba halkı, Vepho'yu annesinin masumiyetini taşıyan bir çocuk olarak tanırdı, ama herkes babasının hayaletinin onun üzerinde dolaştığını da bilirdi. Babası olmadan büyümesine rağmen, Vepho'nun içindeki haydut kanı, onun ruhunda daima canlı kaldı.Madelyn, Vepho'ya, dünyanın güzelliklerini ve yaşamın değerini öğretirken, James'in izini sürmekten de geri durmadı. Vepho, zamanla annesinin sıcaklığı ve babasının cesareti arasında sıkışıp kaldı. Annenin sessizliği ile babanın isyanı arasında bir çatışma içinde büyüdü. İçindeki bu çelişkili duygular, onun hayatını belirleyen bir güç haline geldi.Gençlik yılları geldiğinde, Vepho'nun içindeki huzursuzluk arttı. Babasının izinden gitme isteği, onu maceradan maceraya sürükledi. Kasabanın dışında, kendi yolunu çizmeye başladı. Babasının arkadaşlarıyla tanıştı, yeraltı dünyasının kurallarını öğrendi ve kendi yerini bulmaya çalıştı.Bir yandan babasının hayaletiyle mücadele ederken, diğer yandan annesinin öğrettikleriyle ayakta kalmaya çalıştı. İçindeki bu çatışma, onu zaman zaman karanlık bir yerlere sürükledi, ama her zaman annesinin sevgisi ve babasının hatırasıyla geri döndü.
