Tiger Freeman, 1877 yılında Mississippi'nin sıcak ve tozlu topraklarında, kölelikten yeni kurtulmuş bir adamın oğlu olarak dünyaya geldi. Babası, özgürlüğüne kavuştuktan sonra Vahşi Batı'nın zorlu koşullarında hayatta kalmak için mücadele eden biriydi. Tiger, babasının izinden gitmeye karar verdi ve genç yaşta Vahşi Batı'nın kalbine doğru yola çıktı.Küçük yaşından itibaren, Tiger, babasından hayatta kalmak için gerekli becerileri öğrenmeye başladı. Babası, ona silah kullanmayı, avlanmayı ve iz sürmeyi öğretti. Bu beceriler, Tiger'ın yaşadığı acımasız dünyada hayatta kalmasını sağladı. Ancak, Tiger'ın babasından öğrendiği en önemli derslerden biri, adaletin olmadığı gerçeğiydi. Babası, ona kanunun gücünün sadece güçlü olanların elinde olduğunu öğretti ve Tiger, bu gerçekle yüzleştiğinde kendi adaletini sağlamak için yasal sınırları zorlamaya başladı.Zamanla, Tiger sadece hayatta kalmak için değil, aynı zamanda güç ve zenginlik elde etmek için illegal işlere bulaştı. Kaçakçılık, hırsızlık ve hatta cinayet gibi suçlar, onun günlük yaşamının bir parçasıydı. Ancak, Tiger'ın illegal işlerdeki başarısı, onu Vahşi Batı'nın en korkulan ve hayranlık duyulan karakterlerinden biri haline getirdi. Onun gizemli ve hızlı hareket etme yeteneği, adını yasal ve illegal dünyada duyurdu.Vahşi Batı'da, Tiger Freeman'ın adı, hem korku hem de hayranlıkla anılıyordu. Arkadaşları onu, yasalara meydan okuyan, acımasız biri olarak tanıyordu, ancak aynı zamanda ona saygı da duyuyorlardı. Onun cesareti ve yetenekleri efsaneviydi. Ancak, bu güçlü dış görüntünün altında, duygusal olarak zayıf bir karakter yatıyordu. Tiger, babasının izinden gitmeye karar verdiğinde, aslında içindeki bu zayıflığı da miras almıştı. Geçmişinin getirdiği acılar ve travmalar, onun duygusal olarak çökmesine neden olmuştu, ancak bunu dışarıya yansıtmamak için kendini sert bir kabukla örtmüştü...