Rodeo Roleplay'e Hoşgeldin
Sende aramıza katılmak istiyorsan
Hemen Başvur (DISCORD UZERINDEN)!

Spectre Crimson

DF

Spectre Crimson

Yeni Üye
26 Mar 2024
1
1
1
Spectre 20 Şubat 1876 yılında Amerika'da New York'ta doğmuştur. Babası bir hukuk öğrencisiydi. Annesi ise ev hanımıydı. Babasının profesörü Cristopher zamanında babasına çok yardım etmiş ve babasını iyi bir hukukçu yapmıştı. Sadece öğrencilik değil babası ve Cristopher birer dost gibiydi. Spectre küçüklüğünden beri silahlara ilgiliydi. Belkide bu en yakın arkadaşının babasının silah mağzası olmasındandı. Babası bir gün Adalet binasındayken bir dava ile ilgileniyordu. Babası gece geç saate eve dönerken birkaç hırsız tarafından vuruldu. Babasının son vasiyeti ise Profesör Cristopher'ın Spectre'ı yanına almasıydı. Cristopher bu vasiyeti kabul etti ve Spectre'la ilgilenmeye başladı. Spectre büyürken bir hukukçunun yanında büyüdüğü için genelde ansiklopediler okur, ofisteki sıkıcı kitaplarla uğraşırdı. Fakat sıkılmasının sebebi kitaplar değil babasının ölümüydü. Babasının davası hala sürüyordu fakat kimse bulunmamıştı. Bu hem içindeki öfkeyi arttırıyordu hem de adaleti kendi sağlamak istiyordu. Spectre birkaç gün düşündü ve babasının katilini bulmakla ilgili birkaç plan kurdu. Birgün ofisteyken birkaç belge buldu ve belgeleri okudu. Belgelerde babasının katillerinin adı belliydi fakat nerede oldukları bilinmiyordu. Spectre bu isimleri not defterine not etti ve gömleğinin cebine attı. Sonraki gün akşama doğru evde annesi işle uğraşırken babasının silahını buldu ve gece olmasını bekledi. Gece dışarı çıktı ve etrafta suçluların belirttiği konumlara baktı. Tek tek bu konumları gezmeye başladı. 2-3 konum gezidkten sonra 4. konuma giderken birkaç kişi gördü. Onları takip etmeye başladı. Onları takip ederken ayağı bir taşa takıldı ve düştü. Giden adamlar Spectre'ın sesini duydu ve o tarafa doğru silah tutmaya başladılar. Spectre oradan kaçmaya başladı. Kaçarken birkaç mermi bacağını sıyırdı ve yeniden yere düştü. Polislerin oraya geliceğini düşünen suçlular hızlıca oradan kaçmaya başladı. Spectre'da topallayarak yürümeye başladı. Şehre kadar yürümeyi başardı fakat oracıkta bayıldı. Neyse ki orada olan yerli halk Spectre'ı görüp hastaneye yetiştirdi. Spectre sabah kalktığında başında Cristopher vardı. Cristopher Spectre'a kızdı, azarladı. Spectre artık dalmıştı ve hiçbirşey duymuyordu. Bir yerden sonra Cristopher'ın sustuğunu farkeden Spectre suçluları bulduğunu ve nereden geçtiklerini söyledi. Cristopher Spectre'ı buradan çıkamaması için uyardı ve çıktı. Sonraki gün babasının katillerinin yakalandığını öğrenmişti. Spectre eskisine göre çok daha fazla Pröfesöre bağlanmıştı. Artık gerçek bir manevi değer taşıyordu. Sadece babası için değil kendi için de önemliydi. Spectre babasının isteyeceği şekilde artık Profesörü korumak için uğraşacak ve gayret edecekti. Sonuçta babasından tek miras kalan şey Profesördü.

1895'yılında yani 19 yaşında iken Profesör ile Blackwater'a gitti. Annesini ise oradaki birkaç tanıdığına emanet etti...