1878 yıllında Kuzeyin en soğuk yerlerinde Savaşcı bir kabileye mensup bir Ailenin 2 çocugu olmuştur, Babası iri korkusuz bir Savaşçısı, Annesi savaşcı kadındı. Joarr ilk çocugu olarak doğmuştur. Daha yeni doğmuş bir bebekken Kabile Şefinin yaptıgı bir hata yüzünden kamplarına saldırı yapılmıştır. Babası cesur bir savaşcı gibi savaşırken ölmüş, Valhallaya gitmiştir. Annesi ise oğulları yani Joarr'ı ve kardeşini sırtına asıp kaçmaya çalışmıştır. Ayagı takılıp düşen kadın Joarr'ı hafif eğimli bir patikadan düşürmüştür Kardeşine ne olduğu ise bilinmemekte. Daha küçücük bir bebek olan Joarr o günden beri tek başına hayatta kalmayı öğrenmek zorunda bırakılmıştır, Belkide bu Odin'in bir sınavıdır. Joarr yarıçıplak bir şekilde soğuktan donmak üzereyken bembeyaz karların içerisinden, Ağzından kan akan bastıgı yerleri kıpkırmızı yapan kocaman simsiyah bir kurt çıkagelmiştir. Kurt yavaşca Joarr'a yaklaşmış, onu koklamıştır ilginç bir şekilde öldürmemiştir. Joarr'ı belindeki kumaştan tutup yuvasına götürmüştür, Yuvasında kendi yavrularının yanına koymuştur. Kurtlar gibi çiğ et ve kan ile beslenen Joarr, Gel zaman git zaman kurtlarla birlikte iri yarı korkusuz bir canavar haline gelmiştir; insanlarla iletişimi çok güçlü değildir. Yaşı büyüyen Joarr kuzeyde bir kasabada avlanırken atıyla yoldan geçen 2 yaşlı adam görür. İlk başta adamlara saldırmayı düşünür ama saldırmaz, onlara yavaş ve emin adımlarla yaklaşır. Yaklaştıkca görüntüsü dahada büyür adamların at üstündeki hali ile Joarr aynı boydadır. Adamlar Joarrın içindeki küçük çocugu görür dış görüntüsünden dolayı ne kadar korksalarda bunu belli etmemeyi başarmışlardır. Joarr ondan korkmayan birisini gördügü için hem mutlu hemde güçsüz hissetmiştir. Birkaç ziyaret ve görüşme sonrası adamlardan birisi hayat hikayesinden yola çıkarak Joarr'a Ulfson diye hitap etmeye başlar, bu Joarr'ın hoşuna gitmiştir ve kendisine artık Joarr the Ulfson demeye başlamıştır. Joarr karlı dağlarda hayvan avlayıp, bölgesini işgal eden insanlara saldırıyordu. Aradan belli bir zaman geçmiş artık bulunduğu bölgeye çok fazla hayvan gelmiyordu. Bunun üzerine Joarr ona en yakın olan kasaba Treeworm'a indi yolda ondan başka insanlar da vardı. Joarr elinde baltasından kan damlayarak sadece yürüyordu ve diger insanlar ona bakarak yollarını değiştiriyordu. Joarr kasabaya indiginde herkes kafasını kaldırmış sanki gökyüzüne bakar gibi Joarr'a bakıyorlardı. Diğer insanların yanında o kadar büyük ve iriydi ki Joarr, insanlar göz teması kurmaya çekiniyordu. Joarr garip hissederek geri tekrar ormandaki yerine gitmişti. Ertesi sabah yanına önceden tanıştıgı 2 adam gelmişti, Joarr ile iletişim kurup iyi niytle yaklaştılar. Joarr bunu hissetti ve onlara ayak uydurdu belli bir süre sonra yavaş yavaş diğer insanlar gibi hareket etmeyi ve o vahşiliğini bir kenera bırakmayı öğrenmişti. İnsanlarla konuşuyor eğleniyor hatta kasabada seviliyordu artık. Tek problemi okuma yazma bilmemesiydi. Joarr yanındaki 2 yaşlı adamla ormandaki kampına giderken 4-5 tane kurt saldırısına uğradılar. Joarr'a saldırmayan kurtlar yanlarındaki iki adamı hedef aldı ama Joarr arkadaşlarının yem olmasını izleyemezdi. Kurtların bir tanesini kuyrugundan tutuğ agaca vurdu. Diğerinin kafasını iki eliyle ezdi, Diğer kurtlarıda adamlar silahlarıyla öldürmüştü. Yaşlı adam Joarr'ı hafife aldıgını ve böylesi bir gücün farkındalıkla kullanılması gerektigini düşündü. Joarr artık her gün elinde baltasıyla ve çıplak yumrukları ile agaçlarda talim yapıyordu. Yaşlı adamlarla birlikte yakın dövüş antrenmanlarıda yapıyorlardı. Aradan belli bir zaman geçmişti ve Joarr Treeworm'da düzenenlenen dövüş etkinligine katılmıştı. Katılan kişiler arasında şerifler ve süvariler gibi eğitimli insanlarda vardı. Joarr hem aldıgı darbede kahkaha atıyor ve rakiplerinin yumruklarını engelliyordu. Joarr müsabakanın kazananı olmuştu herkes ile birlikte bara geçip kutlama yaptılar. Joarr artık gücünün farkındaydı ve buna göre hereket ediyordu git gide kendini geliştiriyordu diğer dostlarından sürekli kuzgunlar geliyor ama okuma yazma bilmedigi için anlamıyor, cevap veremiyordu. Bunu farkeden adamlar Joarr'a okumayı ve yazmayı güçte olsa öğrettiler. Joarr kendi başına kendini geliştiren birisiydi. Ormanda bir hayvandan farkı yokken şimdi okuma yazma bilen, Treeworm kasabasının koca insanı, neşe kaynağıydı. fakat yeni maceralara atılmak için Bir gemiye bindi ve Backwater'da indi.