Rodeo Roleplay'e Hoşgeldin
Sende aramıza katılmak istiyorsan
Hemen Başvur (DISCORD UZERINDEN)!

Jason North

DF

Jason North

Yeni Üye
11 Nis 2024
2
0
1
Kumarbaz ve Güzellik

Cecilia ve Kyle Valentine Salonunda tanıştılar. Kyle çok uzun olmasa bile renkli gözleri ve laf yapan ağzıyla çekici bir delikanlıydı. Cecilia ise kızıl saçları ve çilli yanakları ile Valentine'ın en çekici kızlarından biriydi. Biyolojik olarak gayet yeterli olan bu ikili karakter ve huy bakımından zayıftı.
Kyle daha 20li yaşlarında olmasına rağmen çok ciddi bir kumar bağımlısıydı. Cecilia ise ne kadar Kyle'a aşık olursa olsun, her zaman çok flörtöz ve samimi bir kadındı. Eski alışkanlıklarından Kyle'a olan aşkı yüzünden kurtulmak istiyordu ama yapamıyordu. İkili Valentine'da buluşup görüşmeye devam ettiler. Kyle bir akşam salondan büyük bir mutlulukla çıktı. Oturduğu blackjack masasından büyük bir kar ile ayrılmıştı. Keyifli keyifli kulak arkasındaki sigarasını ağzına götürüp ateşlediği kibrit ile yaktı. Büyük bir nefes aldıktan sonra yavaşça yürümeye başladı. Genç ve hızlı bir hayata sahip Kyle aynı zamanda fazla sakin ve soğukkanlıydı. Bir süre yürüdükten sonra Kilise'nin karşı tarafında ay ışığında yansıyan o güzel beyaz teni gördü. Nerde görse tanıyacağı bu kızıl saçlar Cecilia'nındı. Yavaşça yaklaştıkça Cecilia'nın yanında durduğu at arabasının içerisinde biri olduğunu ve Cecilia ile konuştuğunu gördü. Kyle daha yanlarına varamadan arabadan Cecilia'nın üstüne bir çanta fırlatıldı ve araba hareket etti. Kyle hızlıca yanına gittiğinde Cecilia'nın ağladığını gördü. Ne olduğunu sorgulamadan önce çantayı yerden aldı ve Cecilia'nın etekleri çamura bulanmış elbisesini topladıktan sonra kenara oturmasına yardımcı oldu. Cecilia arabadaki kişinin babası olduğunu açıkladı ve Kyle'a olanları anlatmaya başladı.


Cecilia...

Cecilia 1853 Mart ayında doğdu. Babası Harry zeki ve atılgan bir adamdı. Ekonomik çöküşün arkasından çoğu çiftçi zorluklarla mücadelenin vermiş olduğu bitkinlik ve bıkkınlık ile yanlış kararlar veriyordu. Harry bu kararlardan yararlanarak zorun içerisinde kendine imkan yaratıp yükselmenin hayalleriyle Texas'ı dolaşmaya başladı ve başarılı oldu. Yapmış olduğu ufak birikimler ve bağlantılar ile kendine bir çiftlik inşa etti. Yoldan sokaktan topladığı fakir siyahileri insanlık dışı şartlarda çalıştırarak bir dönem sonra hatrı sayılır bir malvarlığı elde etti. Aşk üzerine olmayan, yan çiftliğin bekar kızı Marry ile iş ilişkisi hayali ile evlendi. Cecilia Harry ve Marry'nin 2. çocuğuydu. İlk çocukları Martha, 7 yaşındayken attan düşüp ölmüştü. Cecilia üzerine oldukça titrediler ve 14 yaşına kadar sürekli çiftlikte tuttular. Cecilia büyüdükçe dünyaya, etrafa açılmak istiyordu ama ailesi yüzünden sürekli olarak çiftlikteydi.
Cecilia büyüdü, güzelleşti ve evlilik çağına geldi. Babası Cecilia'nın iş ortakları Bay Leon'un oğlu Leon JR. ile evlenmesini istedi. Cecilia'nın teklifi reddetmesi üzerine hayat şartları daha fazla zorlaştı. Resmen ailesi tarafından manipüle ediliyordu. Cecilia tüm bunları yaşarken yıllardır çiftliklerinde çalışan Siyahi Momo'nun oğlu keith ile arkadaşlık etmeye başladı. Gizlice görüşen ikili gerçekten sıkı dost olmuştu. Cecilia bir gün Keith'e onu Çiftlikten çıkartıp gezdirmesini istedi. Keith ilk başlarda reddetse bile en sonunda ısrarlarına dayanamadı ve Cecilia'yı Valentine Kasabasına götürdü. Burada yaşamı ve canlılığı gören Cecilia resmen büyülenmişti. İçine kapanmış, hayattan uzak kalmış genç kız etrafındaki kadınların giydiği kıyafetlere, saçlarına hayranlıkla bakıyordu. Bu süreç içerisinde Keith'e ısrar ederek sürekli Valentine'a gitmeye başladı ve Kyle ile tanıştı. Normal bir haftasonu yine Keith ile Valentine'a gittiler. Kasabanın girişinde attan inen Cecilia Keith'e bir öpücük verdikten sonra hızla Salon'a doğru yürüdü. Kyle ile buluştu ve 2-3 saat eğlendiler. 2-3 saat sonunda Keith'in onu alacağını hatırladı ve Kyle ile vedalaştıktan sonra Keith'in yanına, kasabanın girişine yürüdü. Sadece Keith'i görmeyi beklediği yerde Babasını ve Keith'in babası Momo'yu görünce zaten beyaz olan teni süt gibi oldu. Çiftliğe götürülen Cecilia günlerce babasının hakaretlerine maruz kaldı. Babasının bir alışkanlığı vardı. Her pazar Çiftliğe Kasabadan müzisyen getirtip Şişelerce Bourbon içerdi. Yine bir pazar akşamı babası getirdiği müzisyenler ve annesi ile eğlenirken Cecilia yanlarına indi ve köşeye geçip oturdu. Zaten yeterince Sarhoş olan babası Cecilia'ya dönüp gülerek 3 hafta sonra Düğünü olduğunu mutlulukla açıkladı. Vücudundaki tüm hayat ve yaşamı paçalarından yere akıtan Cecilia donup kaldı. Sonraki günlerde gereksiz bir özgüvene sahip olduğunu fark etti ve düşünmeye başladı. Kyle ile yaşadığı aşk, içerisindeki şehirde yaşama isteği, dış dünyaya olan özlemi ile tekrardan ayağa kalktı ve isyan etmeye başladı. Babasının getirdiği kıyafetleri ve her şeyi reddetti. Yemek yemedi, içmedi, uyumadı. En sonunda babası Cecilia'yı kolundan tutup kaldırdı ve çantasını toplamasını söyledi. Cecilia ve çantasını arabaya yerleştirdikten sonra Valentine'a sürdüler ve orada Cecilia'ya "şimdi rahat rahat istediğin orospuluğu yapabilirsin" dedi ve çantasını üzerine fırlattıktan sonra çekip gitti.

Kyle Cecilia'yı uzun uzun dinledikten sonra Cecilia'yı nazikçe elinden tutup kaldırdı. Birikimleri olduğunu ve istedikleri hayatın fazla uzak olmadığını söyledi. Kyle'ın atına atladılar ve Texas'ı dolaşmaya başladılar. Farklı insanlar tanıdılar, farklı kültürler yaşadılar. Yolculuklarını nereye isterlerse oraya yaptılar. İkilinin aşkı ve birbirine bağlılığı oldukça artıyordu. Kyle'ın sessiz sakin olmasının yanısıra, çok gururlu olduğu biliniyordu. Her gittikleri kasabada Kyle en az 3 kişiyle Düello'ya çıkmaya başlayınca yavaş yavaş rotalarını şehirlerden yana çevirdiler. Mutlu geçen yılların ardından Cecilia bir sabah kusarak uyandı. Zamanla farklı ruh hallerine büründü ve değişti. Cecilia'ya ne olduğunu anlayamayan Kyle tüm neşesini kaybetmişti. Bir akşam kiraladıkları odanın önünde Sigara içerken Cecilia yanında geldi. Kyle'a ilerleyen hayatında ne yapmak istediğini, nasıl yaşlanmak istediğini ne gibi hedefleri olduğunu sormaya başladı. Anlam veremese bile sorulara cevap veren Kyle en sonunda bunları neden sorduğunu öğrenmek istedi. Cecilia içeriye doğru yürüdü ve kapıdan içeri girmeden önce Kyle'a dönerek "Baba oluyorsun" dedi.


"Seni hiç tanımıyorum"
Bu cümle Kyle'ı çok düşündürdü. Eninde sonunda ne olduğunu, kim olduğunu Cecilia'ya anlatacağını biliyordu.
1850. Kimine göre ferah kimine göre masum olmayan yıllardı. Kyle ufak bir çadırda gözünü dünyaya açtı. Bebek çadırın ortasında battaniyenin içerisinde sarılı duruyorken çadırın önünde elleri toprağa bulanmış ve hafif terlemiş 30 yaşlarında bir adam duruyordu. Kyle doğarken annesi doğumu kaldıramayıp ölmüştü. Kyle'ın babası Martin Şerif ile çalışan legal ve onurlu bir adamdı. Evli ve 3 çocuğu vardı. Eşi Sadie ile gayet huzurlu ve mutlu bir hayat yaşıyordu.
Bu güzel görünen hayatın yanısıra Salonda takılmayı seven Martin Diana ile tanıştı. Diana ile arkadaş olarak görüşmeye başladılar ve işin sonunda bir ilişki içerisine girdiler. Martin yaşadığı düz ve heyecansız hayatın yanında Diana ile girdiği ilişkinin vermiş olduğu heyecan'a çok fazla tutulmuştu. Bu güzel ilişki fazla ilerleyemeden Diana hamile kaldı. Martin ne yapacağını bilemedi ve Diana'dan uzaklaştı. Yaşadıkları kasabadan gönderilmesini sağladı ve yokmuş gibi davrandı. Aylar sonra evinde oturuyorken kapısı çaldı. Kapıyı açan Martin Diana'yı görünce şok oldu. Arkasına bakındıktan sonra kimsenin görmediğinden emin olunca Diana'yı hemen kolundan tuttu ve atına bindirip sürmeye başladı. Evden uzaklaştıktan sonra durdu ve Diana ile konuşmaya başladı. Diana ile konuşurken gözlerini Davul gibi olmuş karnından alamıyordu. Konuşmanın sonuna yaklaşırken Diana suyunun geldiğini fark etti. Martin hızlıca çadır kurdu ve Diana'yı içeri yatırdı. Yardım getirmek için kasabaya gideceğini söyledi ama çok geçti. Doğum başladı, aptal Martin ne yapacağını bilmiyordu. O geceyi atlattıktan sonra kollarında bebek ile sabaha kadar bekleyen Martin bebeğin ağlamaya başlamasıyla kendine geldi ve toparlanıp yola çıktı. Bebeği doyurması gerekiyordu ama ne yapacağını bilmiyordu. Rhodes'a sürdü ve teyzesi'nin kapısı çaldı. Saatlerce konuştular ve en sonunda Teyzesi çocuğa bakmayı kabul etti.
Kyle Teyzesi ile büyüdü. Babasını görüyordu, tanıyordu fakat çok fazla iletişimleri yoktu. Senede 1-2 kere uğrayıp ihtiyaçlarını karşılayıp gidiyordu. Bu şekilde büyüyen Kyle hayvancılık ile uğraşan teyzesi ve eniştesi yanında çalışmaya başladı. Domuz bokunun içinde büyümek zoruna gitmeye başlamıştı. Babasının gururlu halleri kendisindede vardı. Teyzesi ile konuşup çiftlikte çalışmayı bıraktı ve kasabanın posta ofisinde işe girdi. Gelen trenlerin işlerini hallediyordu ve ufak miktarda para kazanıyordu. Bu hayata alışmak istemeyen Kyle, teyzesi ile vedalaştıktan sonra Rhodes'tan ayrıldı ve geleceğini düşünerek sürmeye başladı.


Çocuklarını nerede ve nasıl büyüteceklerini bilmiyorlardı. İkiside çocuk büyütmek hakkında en ufak bilgiye bile sahip değildi. Kyle baba olacağını öğrendikten sonra gereksiz gurur yaptı ve kumar oynamayı bıraktığını iddiaa edip işçi olarak çalışmaya başladı. Bir süre para biriktirdiler. Kyle kazandığı paradan memnun değildi. Hayvan gibi çalıştırılmasına rağmen kazandığı para çok yetersizdi. İş çıkışı mesai arkadaşları ile Salona gittiler ve içmeye başladılar. Bir süre sonra hafiften kafası güzel olan Kyle isyan etmeye başladı. Kyle ile eskiden kumar oynayan arkadaşları tekrardan onu masaya davet ettiler. Zaten çıtırdan sarhoş olan Kyle masaya oturdu ve gururlu baba tavırlarını bırakıp Blackjack oynamaya başladı. Önce 0.25$'ten açılan masa gecenin sonunda doğru 5$'a kadar çıkmıştı. Kyle cebindeki parayı neredeyse 10'a katladı ve salondan ayrıldı. Cecilia ile konuştuktan sonra Atlayıp kuzeye sürdüler ve kendilerine ufak bir baraka inşaa ettiler. Çocuklarını bu barakada, huzurlu topraklarda büyütmeye karar verdiler.
 

Jason North

Yeni Üye
11 Nis 2024
2
0
1
1875'te beklenilen çocuk dünyaya geldi. Ethan annesine göre biraz çirkin bir bebekti. Anne ve Babasının önceki yaşantısından bağımsız sanki hep mutlu bir ailelermiş gibi büyüdü. Tek çocuktu ve güzel büyütülüyordu. 1877'ye kadar rahat yaşayan aile, Cecilia'nın tekrar hamile kalması ile düzen değiştirdi.
2. çocuk geliyordu ve kaldıları baraka 4 kişilik bir aile için ufaktı. Maddi gelirleri 2 çocuk büyütmek için yetersizdi. Değişen aile düzeni ile birlikte Kyle fazla strese girdi ve yoğun çalışmaya başladı. Jason doğdu ve aile büyüdü. Tek başına aileyi geçindirmek Kyle için çok zordu ve hayatları maddi zorlukla geçti. Ethan ve Jason birbirlerinin tek dostuydu. Taşra'da yaşamanın verdiği özgürlük ile sürekli gezip tozuyorlardı. İlk kavgalarını birbirleri ile ettiler.
Jason ve Ethan aynı babaları gibi pratik bir zekaya sahipti. Daha ufak yaşlarında peşin lafları ve pabuç gibi dilleri sayesinde yaşadıkları yerin yakınındaki yollardan geçen insanları eğlendiriyor, güldürüyorlardı.
Ethan, daha sessiz ve gözlemci bir yapıya sahipti. Genellikle kitap okumayı ve düşünmeyi seven biriydi. Zekasıyla dikkat çekerdi ve derin düşüncelere dalardı. Kardeşi Jason'ın atılgan ve neşeli doğasına göre daha dengeli ve sakin bir karaktere sahipti. Ancak, gerektiğinde cesur ve kararlı davranabiliyordu. Jason'a göre daha içe dönük olan Ethan, duygularını ve düşüncelerini daha az dışa vuruyordu.
Jason ise kardeşi Ethana göre daha enerjik ve dışa dönük bir karaktere sahipti. Maceracı ruhuyla sürekli olarak etrafı keşfetmeyi ve yeni şeyler denemeyi severdi. Cesur ve heyecan verici bir doğası vardı ve genellikle risk almaktan korkmazdı. Zekası daha pratikti ve genellikle anlık çözümler bulma konusunda ustaydı. Ethan'ın daha düşünceli ve planlı yaklaşımına karşılık, Jason daha spontane ve eğlenceli bir tavıra sahipti.
Kardeşler arasındaki ilişki, birbirlerini tamamlayan ve destekleyen bir yapıya sahipti. Birlikte büyüdükleri için çok yakınlardı. Ancak zaman zaman farklı görüşlere sahip olabiliyorlardı ve bu da aralarında küçük anlaşmazlıklara yol açıyordu. Ancak, birlikte çözüm bulma konusunda her zaman işbirliği yapıp, birbirlerinin güçlü yanlarını kucaklıyorlardı.



Kuzey Dağları, Ethan ve Jason'un ailesinin uzun yıllar boyunca evi ve geçim kaynağı olmuştu. Ancak bir kış mevsiminde, beklenmedik bir doğal afet yaşandı. Şiddetli bir fırtına, bölgeyi vurdu ve ailenin evi büyük hasar gördü. Tarlaları sular altında kaldı ve hayvanları telef oldu. Aile, zorlu kış koşulları altında mücadele etmeye çalıştı, ancak yaşadıkları yıkım onları derinden etkiledi.
Bir sabah, aile babalarının cansız bedeniyle karşılaştı. Babaları, afet sırasında meydana gelen bir kaza sonucu hayatını kaybetmişti. Bu acı kayıp, ailenin yüreğine bir hançer gibi saplandı. Ethan ve Jason, babalarının ani ölümüyle şok olmuşlardı.
Aile, babalarının kaybının ardından dağlarda artık yaşamak istemediğine karar verdi. Zaten zorlu koşullar altında yaşamak, babalarının ölümüyle birlikte daha da zorlaşmıştı. Dağlardan ayrılmaya karar verdiler ve kasabalara gitmeye karar verdiler.
Ethan ve Jason, ailelerinin kararıyla birlikte kasabalara gitmeye hazırlanmaya başladılar. Babalarının ölümüyle yürekleri buruk olsa da, birlikte bu zorlu süreci atlatacaklarına inanıyorlardı. Sırtlarına aldıkları eşyalarıyla, kuzey dağlarının soğuk ve çetin ikliminden uzaklaşarak, kasabalara doğru bir yolculuğa çıktılar.

Cecilia çaresiz kalmıştı. Babasının hala ölmediğini biliyordu ve bu ihtimali düşünmeye başladı. Ailesini tekrardan rahata erdilebilme düşüncesi ile Ethan ve Jason'a büyükbabalarının çiftliğine dönmeyi teklif ettiğinde, umutlarını yeniden yeşertmeye çalışıyordu. Ancak çocukları, kendi özgür yaşamlarını sürdürmeye alıştıkları için bu teklifi reddetmeye karar verdiler.
Ethan, annesine nazikçe dönerek, "Senin için en iyisini istiyoruz ama biz artık kendi yolumuzu çizmek istiyoruz" dedi. "Kuzey dağlarında, doğanın kucağında özgürce yaşamayı öğrendik. Kimse bizi bir çiftlikte zincirlemeye çalışamaz."
Jason da kardeşine katılarak ekledi, "Büyükbabamızın çiftliği güzel olabilir ama bizim için özgürlükten daha önemli bir şey yok. Kendi kararlarımızı vermek ve kendi hayatımızı yaşamak istiyoruz."
Cecilia, çocuklarının bu kararını anlayışla karşıladı, ancak biraz endişeliydi. Onları kendi başlarına bırakmak istemiyordu, ancak çocuklarının kararına saygı duymak zorundaydı.


Ethan ve Jason, anneleri Cecilia'nın teklifini reddettikten sonra kasabalarda dolaşmaya başladılar. Özgür ruhlu gençler, yeni maceralar arayışında sokaklarda geziniyorlardı. Para kazanmanın yollarını araştırırken, çeşitli işlerde çalışmaya başladılar.
İlk başlarda kasabalarda geçici işler bulmak zor olabilirdi, ancak Ethan ve Jason, hırslı ve azimli gençler olarak ellerinden geleni yapıyorlardı. Birbirlerine destek olup cesaret verdikçe, iş arama süreci daha da kolaylaştı.
Ethan, yerel bir marangozun yanında iş buldu ve ahşap işlerinde yeteneklerini geliştirmeye başladı. Ahşap oymacılığı ve mobilya yapımı konusunda ustalaşmaya çalışıyordu.
Jason ise kasabalarda birçok farklı iş deneyimi yaşadı. Önce bir avcı dükkanında çalışmaya başladı, sonra bir posta dükkanında iş buldu. Yorucu olabilir ama deneyim kazanıyordu.
Her ikisi de çalışmalarının karşılığını alarak, biriktirdikleri parayla hem kendilerine bakabiliyor hem de kasabalarda yaşamayı sürdürebiliyorlardı. Ancak, asıl hedefleri her zaman özgürlüklerini korumak ve kendi hayatlarını kurmaktı.
Bu süreçte, Ethan ve Jason birçok farklı insanla tanıştılar, farklı kültürler ve yaşam tarzları hakkında öğrendiler. Bu deneyimler, onların bakış açılarını genişletti ve olgunlaşmalarına yardımcı oldu.