Ad : Jack
Soy ad : Brawn
Yaş : 28
Doğum Yeri : BlackWater
Hikaye :
Babam kendi halinde sık sık şehir dışına çıkıp at sürmeyi severdi. Ara sıra ona verilen işlerle valentine kasabasına veya strawberry kasabasına giderdi fakat genellikle strawberry kasabına giderdi. Abim ve ben eşkiyaların fazlalığı nedeniyle kasabadan dışarıya çıkamadığımız için babamın bize her gidip gelişinde hediye getirmesini beklerdik.
Bu sebeble eğlenceli ve mutlu fakat bir o kadar beklenti içeren bir çocukluk geçirmiştik. Günlerden bir gün babama ilk kez yardıma gittim abim kasabadaki kızların göz bebeği olduğu için annem onun yüzüne ve gözüne zarar gelebilecek bir şey olmasın diye beni gönderiridi. Yani anlıyacağınız evde değer gören kişi genellikle abimdi. O gün abim bir hışımla kapıdan içeriye girdi ve bizle gitmek istediğini söyledi
annem olmaz diyince anneme bağırdı ve sinirli bir şekilde bizle geldi ardından valentine kasabasına yol doğru atlarımızı ve at arabamızı sürdük yolculuk biraz uzun sürdü fakat dinlene dinlene bir kaç günde Valentine kasabasına vardık. Hemen malları teslim edip geri döndük fakat önümüzü eşkiyalar kesti ama bu kez şanslıydık ki şerifler biz gelmeden önce zaten konumlarını almıştı adından "saklanın!"
diye bir ses duyduk ve çatışma başladı. Şefirler bütün eşkiyaları vurdu veya bazılarını korkup kaçırdı bu sebebten çıkan çatışmada at arabamız zarar gördü fakat şerifler bize yardım etti ve yola koyulduk. BlackWater a giderken uzaklardan bir duman gördük. Şenlik gibi bir şey olduğunu düşünüdük gittikçe rüzgar nedeni ile dumanların sıcaklığını ve çöl sıkcaklığını yüzümüzde hissetmeye başladık bazı
bazı insanlar atlarını almış kasabadan göç ediyordu sheriffler etrafta koşuşturuyor su arıyor ve kasabayı saran yangını söndürmek için çabalıyor bazı sheriffler ise insanları güvenli bir uzaklığa götürmeye çalışıyordu. Bizde meraklandık ve baktığımız zaman gördük ki evimiz kül içerisinde. Bunun şoku ile ne olduğunu sormak için BlackWater barına gittik ve yangınla ilgili bilgi almaya çalıştık çoğu kişi aynı
şeyi söyledi. Carl Differ adında bir adamın evimizi kundakladığını öğrendik. Bu sırada annemin nerde olduğu bilinmiyordu iyimser düşünerek çamaşırlarımızı yıkadığını düşündük. Yani evde olmadığını düşünüdük. kafamızı dağıtmak için kötü şeyleri düşünmemek için ufak bir içki içimine başladık salonda hala bir ses seda yoktu içimiz yavaş yavaş aynı ev gibi yanıyordu Carl oh adamım başına büyük bir dert aldın
aslında her şeyimiz gitmesine rağmen içki içerken mutluyduk fakat annemin öldüğünü anladığımızda daha doğrusu içimize o his geldiğinde ve içten içe kabullendiğimizde olaylar daha farklılaştı daha sessiz sedasız gözleri dolu fakat ciddi adamlara dönüştük. Abim sayesinde at kullanmayı öğrendiğim için evi etrafında
gezerken yerde bronz bir saat buldum küllerin arasında eşyalarımızı da ararken açtığımda içerisinden yarısı yanmış eski püskü olan annemin fotoğrafını buldum saatin iç yüzüne fotoğrafı oradan aldığımda Carl Differ
Fiona Lethard (Annem) çizildiğini gördüm.
Bunu gördüğümde olayları anlamlandırabildim babamla bu konuyu hemen konuşmak yerine abimle konuştum ve annemindaha önce bahsetmesi üzerine yakın arkadaşının strawberry de oturduğunu oraya taşındığını biliyordum abimle babama çeşitli yalanlar söyleyip uyuttuktan sorna
bizde abimle gece yola çıkmak için hazırlıklara başladık otel için paramız vardı fakat yavaş yavaş tükeniyordu...
babamın altıpatlarını aldık ve yola koyulduk strawberry aslında o kadar uzak değildi oraya vardığımızda annemin arkadaşınıbulduk ve ona olanları anlattık
kadın cidden üzüldü ve bize bir kaç eşya verdi bunlar para edecek şeylerdi altın bile vardıç Bize fotoğrafın
hikayesini anlattı kısaca annem gençken Carl ile sevgili olmuş fakat onun davranışları
yüzünden ondan ayrılmış biraz süre sonra babamla tanışmış evlenmişti
anladım ki bu bir aşk acısı cinayetiydi annemin ardaşına Carl ın nerede yaşadığını sorduğumuzda aslında Carl çok yoksul bir çocuktu dedi ve BlackWater kasabasının Upper Montana nehirinin üstünde bir tahta evde yaşamaktaydı bunu öğrendiğimizde nehri boydan boya günlerce dolaştık
sonunda Carl ı bulduk ve yüzleştik ne yaptığımızı tahmin edebilirsiniz aynısını kundak dışarıya alevler içerisinde çıktığında koşup nehire atlayıp kendini kurtarmasın diye ayaklarına iki el ateş ettik ve yanışını ve bağırışını duyduk ve gördük yavaş yavaş dört atlının bize yaklaştığını
gördük biri babamdı bunu gördüğünde şaşırdı yanında BlackWater kasabasının şerifi ve iki Bounty Hunter vardı bizi tutuklamak için değil aramak için gelmiştiler fakat sonuç tutuklama olacaktı bu yüzden abim ilk hamleyi yaptı ve ateş etti ve babam şerifi vurdu ve Bounty Hunterlar
babamı vurdu abimde sadece bir Bounty Hunter a sıktı ve göğüsünden vurdu. Atına atladı ve Bounty hunter a sıka sıka yanıma at ile geldi elini uzattı bende hemen tuttum ve atın arkasına atladım giderken sizi bulucam şeklinde bir çok söz duyduk. Göçebe bir kanun kaçağı olarak hayatımızı
sürdürdük ve meksikaya kaçtık küçük tahta evlerde yaşamaya başladık ve ara sırada olsa kasabalara indik ufak tefek dövüş tarzı işlerle uğraştık bu bize illegal hayatta hem tecrübe hem de para kaynağı sağladı bunun üzerine kefaletimizi ödeyerek aranmamıza son verdirdik ve amerikaya
doğduğumuz kasaba olan BlackWater'a döndük.
Soy ad : Brawn
Yaş : 28
Doğum Yeri : BlackWater
Hikaye :
Babam kendi halinde sık sık şehir dışına çıkıp at sürmeyi severdi. Ara sıra ona verilen işlerle valentine kasabasına veya strawberry kasabasına giderdi fakat genellikle strawberry kasabına giderdi. Abim ve ben eşkiyaların fazlalığı nedeniyle kasabadan dışarıya çıkamadığımız için babamın bize her gidip gelişinde hediye getirmesini beklerdik.
Bu sebeble eğlenceli ve mutlu fakat bir o kadar beklenti içeren bir çocukluk geçirmiştik. Günlerden bir gün babama ilk kez yardıma gittim abim kasabadaki kızların göz bebeği olduğu için annem onun yüzüne ve gözüne zarar gelebilecek bir şey olmasın diye beni gönderiridi. Yani anlıyacağınız evde değer gören kişi genellikle abimdi. O gün abim bir hışımla kapıdan içeriye girdi ve bizle gitmek istediğini söyledi
annem olmaz diyince anneme bağırdı ve sinirli bir şekilde bizle geldi ardından valentine kasabasına yol doğru atlarımızı ve at arabamızı sürdük yolculuk biraz uzun sürdü fakat dinlene dinlene bir kaç günde Valentine kasabasına vardık. Hemen malları teslim edip geri döndük fakat önümüzü eşkiyalar kesti ama bu kez şanslıydık ki şerifler biz gelmeden önce zaten konumlarını almıştı adından "saklanın!"
diye bir ses duyduk ve çatışma başladı. Şefirler bütün eşkiyaları vurdu veya bazılarını korkup kaçırdı bu sebebten çıkan çatışmada at arabamız zarar gördü fakat şerifler bize yardım etti ve yola koyulduk. BlackWater a giderken uzaklardan bir duman gördük. Şenlik gibi bir şey olduğunu düşünüdük gittikçe rüzgar nedeni ile dumanların sıcaklığını ve çöl sıkcaklığını yüzümüzde hissetmeye başladık bazı
bazı insanlar atlarını almış kasabadan göç ediyordu sheriffler etrafta koşuşturuyor su arıyor ve kasabayı saran yangını söndürmek için çabalıyor bazı sheriffler ise insanları güvenli bir uzaklığa götürmeye çalışıyordu. Bizde meraklandık ve baktığımız zaman gördük ki evimiz kül içerisinde. Bunun şoku ile ne olduğunu sormak için BlackWater barına gittik ve yangınla ilgili bilgi almaya çalıştık çoğu kişi aynı
şeyi söyledi. Carl Differ adında bir adamın evimizi kundakladığını öğrendik. Bu sırada annemin nerde olduğu bilinmiyordu iyimser düşünerek çamaşırlarımızı yıkadığını düşündük. Yani evde olmadığını düşünüdük. kafamızı dağıtmak için kötü şeyleri düşünmemek için ufak bir içki içimine başladık salonda hala bir ses seda yoktu içimiz yavaş yavaş aynı ev gibi yanıyordu Carl oh adamım başına büyük bir dert aldın
aslında her şeyimiz gitmesine rağmen içki içerken mutluyduk fakat annemin öldüğünü anladığımızda daha doğrusu içimize o his geldiğinde ve içten içe kabullendiğimizde olaylar daha farklılaştı daha sessiz sedasız gözleri dolu fakat ciddi adamlara dönüştük. Abim sayesinde at kullanmayı öğrendiğim için evi etrafında
gezerken yerde bronz bir saat buldum küllerin arasında eşyalarımızı da ararken açtığımda içerisinden yarısı yanmış eski püskü olan annemin fotoğrafını buldum saatin iç yüzüne fotoğrafı oradan aldığımda Carl Differ

Bunu gördüğümde olayları anlamlandırabildim babamla bu konuyu hemen konuşmak yerine abimle konuştum ve annemindaha önce bahsetmesi üzerine yakın arkadaşının strawberry de oturduğunu oraya taşındığını biliyordum abimle babama çeşitli yalanlar söyleyip uyuttuktan sorna
bizde abimle gece yola çıkmak için hazırlıklara başladık otel için paramız vardı fakat yavaş yavaş tükeniyordu...
babamın altıpatlarını aldık ve yola koyulduk strawberry aslında o kadar uzak değildi oraya vardığımızda annemin arkadaşınıbulduk ve ona olanları anlattık
kadın cidden üzüldü ve bize bir kaç eşya verdi bunlar para edecek şeylerdi altın bile vardıç Bize fotoğrafın
hikayesini anlattı kısaca annem gençken Carl ile sevgili olmuş fakat onun davranışları
yüzünden ondan ayrılmış biraz süre sonra babamla tanışmış evlenmişti
anladım ki bu bir aşk acısı cinayetiydi annemin ardaşına Carl ın nerede yaşadığını sorduğumuzda aslında Carl çok yoksul bir çocuktu dedi ve BlackWater kasabasının Upper Montana nehirinin üstünde bir tahta evde yaşamaktaydı bunu öğrendiğimizde nehri boydan boya günlerce dolaştık
sonunda Carl ı bulduk ve yüzleştik ne yaptığımızı tahmin edebilirsiniz aynısını kundak dışarıya alevler içerisinde çıktığında koşup nehire atlayıp kendini kurtarmasın diye ayaklarına iki el ateş ettik ve yanışını ve bağırışını duyduk ve gördük yavaş yavaş dört atlının bize yaklaştığını
gördük biri babamdı bunu gördüğünde şaşırdı yanında BlackWater kasabasının şerifi ve iki Bounty Hunter vardı bizi tutuklamak için değil aramak için gelmiştiler fakat sonuç tutuklama olacaktı bu yüzden abim ilk hamleyi yaptı ve ateş etti ve babam şerifi vurdu ve Bounty Hunterlar
babamı vurdu abimde sadece bir Bounty Hunter a sıktı ve göğüsünden vurdu. Atına atladı ve Bounty hunter a sıka sıka yanıma at ile geldi elini uzattı bende hemen tuttum ve atın arkasına atladım giderken sizi bulucam şeklinde bir çok söz duyduk. Göçebe bir kanun kaçağı olarak hayatımızı
sürdürdük ve meksikaya kaçtık küçük tahta evlerde yaşamaya başladık ve ara sırada olsa kasabalara indik ufak tefek dövüş tarzı işlerle uğraştık bu bize illegal hayatta hem tecrübe hem de para kaynağı sağladı bunun üzerine kefaletimizi ödeyerek aranmamıza son verdirdik ve amerikaya
doğduğumuz kasaba olan BlackWater'a döndük.